17 Ağustos 2020 Pazartesi

BU SEFER MEERSBURG ve KONSTANZ, ALMANYA’YA...

Meersburg

Legoland sonrası durağımız Avrupa’nın göbeğinde sayılabilecek ve tam üç ülkenin, Almanya-İsviçre-Avusturya, ortak sınırı olan Konstanz (nam-ı diğer Bodensee) gölüne sahip şehir olan Konstanz’dı. Aslında Meersburg’u da duraklarımızdan biri olarak saymak gerek. Konaklama ücretleri Konstanz’a oranla daha uygun olduğundan gölün kuzey yakasında yer alan Meersburg’da bir daire kiraladık. İyi ki de öyle yapmışız. Bu sayede aslında Almanya’nın birçok turistik rotasından biri olan "German Framework Road"un üyesi olan bu sevimli ve tarihi şehri de görebildik. Meersburg’a gece çok geç saatte varabildik. Bu sebeple ertesi gün gezintilere başladık.

Göl üzerinden Meersburg'a bakış



15 Haziran 2019 Cumartesi

BU SEFER “LEGOLAND”, ALMANYA’YA...

Legoland

Ilık ve güneşli Eylül ayının son günlerine doğru Frankfurt’a kardeşim Derya ve eşi Anıl’ın yanına gittik. Burada sadece bir gece kalıp, aslen Ozi eğlensin diye gidiyor olduğumuza kendimizi ikna ettiğimiz ama hepimizin içini kıpır kıpır ettiren bir yere gidecektik: Legoland’e! Havaalanında Derya karşıladı bizi, kiralık aracımızı da havaalanından teslim alıp şehre geldik. Akşamüstü, Frankfurt ziyaretlerimizin mutlaka uğranması gereken yerlerinden olan Holzhausen Park’a, nam-ı diğer “kepçeli park”a gittik. :) Akşam kısa bir şehir turu ve Fas lokantasında yemeğin ardından, spagetti dondurmaları da mideye indirip eve geri döndük. Ertesi sabah ülkenin güneyine doğru yolculuğumuz başlayacaktı.


31 Aralık 2018 Pazartesi

BU SEFER TOLEDO, İSPANYA’YA...


Toledo

İspanya’nın Madrid’den önceki başkenti Toledo’yu “La Casa De Papel” isimli diziden hatırlayanlar olabilir. Profesör ve ekibinin soygun hazırlıklarını yaptığı, eğitim aldığı yer Toledo’da bir çiftlikti. Madrid’den buraya tren yolculuğumuz yaklaşık yarım saat sürdü. Garın hemen önünden kalkan 61 ve 62 numaralı otobüslerle şehrin eski merkezine ulaşılabiliyor. Otobüse binmek mantıklıymış gerçekten çünkü merkez bozkırın ortasında bir tepe. Tepenin aşağısından da Tejo nehri akıyor kıvrıla kıvrıla.

Toledo sokakları

BU SEFER MADRİD, İSPANYA’YA...


Madrid

İspanya’da Barselona’dan sonra gittiğimiz ikinci şehir Madrid oldu. Ilık bir sonbahar zamanı Barselona'daydık. Madrid’deyken ise ılık ne demek, buz gibi ve yağmurlu kış günleriydi. Aralık ayında çok güzel Noel pazarları görür/gezeriz umuduyla gitmiştik başkente. Bizi karşılayan ise soğuk hava ve ne hikmetse buna rağmen aşırı kalabalık sokaklar/caddeler oldu. Tüm bunların üstüne bir de Ozi’nin hastalanması tuz biber ekti. Haa şunu da unutmayayım. Madrid’e iner inmez kazıklandık. Toplu taşıma kullanarak otele varma fikrimiz vardı ancak bir türlü otobüs duraklarını bulamayınca, taksiye atlayıp gidelim dedik. Tonton bir taksi şoförü bizi otele kadar bıraktı ancak sabit 30 Euro’nun üzerine yaklaşık 10 Euro fazladan para aldı. Şüphelendik ama yok dedik ya yapmaz bu amca. Meğerse yapmış, bunu ancak dönüş için tekrar taksiye bindiğimiz zaman anladık. Onu da hikayemizin sonuna doğru anlatacağım.

Sol Meydanı'ndaki dev Noel ağacı...

27 Temmuz 2018 Cuma

BU SEFER OZİ’YLE HOLLANDA’YA... Zaanse Schans ve Delft

Zaanse Schans

Pazartesi sabahı kiralık arabayı teslim almak için Oosterdokkstraat’taki Enterprise’a gittik. İşlemler ve Ozi’ye araba koltuğu seçmek biraz vakit aldı. Yola çıktığımızda saat neredeyse 10 olmuştu. Ülkede her yer birbirine yakın neyse ki. Yaklaşık yarım saat sonra başka bir Hollanda geleneğimiz olan “Zaanse Schans”daydık.

Zaanse Schans

BU SEFER OZİ’YLE HOLLANDA’YA... Amsterdam

Amsterdam

İzlanda’ya Amsterdam aktarmalı gitmiştik. Dönüşte yine Amsterdam’a geldik, birkaç gün de burada geçirecektik. Cuma akşamı şehre vardığımızda bizi aşırı sıcak hava ve aşırı kalabalık karşıladı. Hadi sıcak neyse de, İzlanda’da geçirdiğimiz dingin ve izole günlerden sonra bu kalabalık bize biraz fazla geldi. Sanki her an her şey olabilir hissiyatına kapıldık, halbuki İstanbul’da yaşayan insanlarız. İzlanda’ya bu kadar çabuk adapte olmuş olmamıza şaşırdık!