Kaybolmak...



Kaybolmak aslında gidilen her yer için geçerli ve olmazsa olmazlardan. Yalnızca yetişmeniz gereken bir tren, bir uçak, bir müze rezervasyonu vs. olmadığına emin olun, ve kaybolun. İster yaya olarak ister herhangi bir trama ya da otobüse de binerek kaybolabilirsiniz. 


Yaya olarak kaybolmak zaten çok kolay. Haritanızı ya da benim gibi teknolojik bir kimseyseniz GPS'inizi kapatın ve gözünüze güzel görünen bir sokağa dalın. Ardından başka bir sokağa, ardından karşınıza çıkan bir parka... Bu sayede o şehri yaşamaya başladığınızı anlayacaksınız. 

Tram / otobüs konusuna gelince, şehri gezdiniz, görmeniz gereken müzeleri, sarayları, vs. gördünüz ve artık şehirdeki son zamanlarınız. İşte bu durumda atlayın önünüze gelen ve daha önce binmediğiniz bir hattın aracına, son durağa gidin. Orada inin, yürüyün, keşfedin. 


Muhtemelen şehir merkezinin turistik havasından çıkmış ve orada yaşayan insanların yaşadıkları gerçek, makyajsız yerleri geziyor olacaksınız..


Sevgiler...


Talat


bazen GPS'i elden bırakmak lazım... =)
 

Hiç yorum yok: