Toledo
İspanya’nın Madrid’den önceki başkenti Toledo’yu “La
Casa De Papel” isimli diziden hatırlayanlar olabilir. Profesör ve ekibinin
soygun hazırlıklarını yaptığı, eğitim aldığı yer Toledo’da bir çiftlikti.
Madrid’den buraya tren yolculuğumuz yaklaşık yarım saat sürdü. Garın hemen
önünden kalkan 61 ve 62 numaralı otobüslerle şehrin eski merkezine
ulaşılabiliyor. Otobüse binmek mantıklıymış gerçekten çünkü merkez bozkırın
ortasında bir tepe. Tepenin aşağısından da Tejo nehri akıyor kıvrıla kıvrıla.
Toledo sokakları |
Şehirde dar sokaklar ve sarı renk hakim. Yaklaşık 300
sene boyunca Arap hakimiyetinde kaldığından olsa gerek Arap etkisi de epeyce
yoğun, özellikle mimaride. Gezilecek birçok müze, saray, kilise ve hatta cami
mevcut. Mesela, Alcazar Sarayı, Toledo Katedrali, Santo Tome Kilisesi, Sefarad
Müzesi, Bab-ül Merdum Cami, şehrin ünlü ressamı El Greco’nun Müzesi. Ne var ki
biz buraları ziyaret etmektense genelde sokaklarda gezerek takıldık. Sanki tüm
şehir ve turistler de sokaklardaydı zaten. Noel pazarları kuruluydu.
Toledo Katedrali'nin girişi |
Şehrin en meşhur ikilisi kılıçlar ve Mazapan. Hemen
hemen her dükkanda hediyelik ya da gerçek boyutlu kılıçlar mevcut. Eğer kılıç
alacak olursanız dönerken mutlaka bavulunuza koyun, yoksa havaalanı
güvenliğinin el koyması muhtemel. Başına gelen var, oradan biliyorum. Çocuğunuz
için tahtadan kılıç/kalkan da alabilirsiniz. Bu arada “Yüzüklerin Efendisi”
filminde kullanılan kılıçlar da hep bu şehirde üretilmiş.
Meşhur Toledo kılıçları |
Mazapan ise bir çeşit bademli kurabiye, ama yumuşak ve
bence daha çok poğaçayı andırıyor. “Santo Tome” en eski mazapan satan
dükkanlardan biri. Tabi ki kalabalıktan dolayı buraya giremediğimiz için
meydanın öbür tarafındaki küçük bir dükkana girdik. Adı sanırım “Los Coledanos”
idi. Tal’ın anlattığına göre sevimli satıcı teyze sürekli ikramda bulunup, şunu
da dene bunu da dene deyip durmuş. O da biraz hemen atıştırmalık, biraz da eve
götürmelik almış.
Santo Tome'nin vitrini |
Zocotren’e binerek şehir turu atmak isterseniz,
öncelikle bilet alıp sonra sırasına girin. Bilet alma yeri Zocodover
meydanında, bizim gibi önce gidip trenin kalktığı yerdeki sıraya girmeyin.
Yetişkin 5.5 Euro, çocuk 2.60 Euro ama Ozi için ücret almamışlardı yanlış
hatırlamıyorsam.
Zocotren bileti satış noktası |
Tren deyince gerçek bir tren beklemeyin, önde lokomotif ve
arkada yolcu vagonları görünümlü tekerlekli bir araç aslında. Kalkış noktası
Alcazar Sarayı’nın yanındaki yokuş. Buradan başlayıp Mirador del Valle’de bir
mola verip tekrar aynı noktaya geri döndük. Mirador del Valle, eski şehri ve
altında uzanan vadiyi nehrin öbür tarafından görebileceğiniz gözlem noktasının
adı. Bu arada trenin kalabalık olduğunu söylememe gerek yok değil mi? Omuz omuza oturduk diğer yolcularla. Biz biraz sıkış tıkışlıktan dolayı sıkılsak da, Ozi’nin hoşuna gitti ya, o yeter.
Mirador del Valle'den Toledo ve Tejo nehri |
Zocotren’den indikten sonra “La Cuesta” isimli bir
restorana girdik. Epeyce yer denedik ama bir tek burada boş yer vardı.
Hamburger ve lazanya yedik, çok ahım şahım değillerdi. İçerisinin kalabalığı ve
yüksek sıcaklığı nedeniyle bir uyuşukluk çöktü üzerimize, Ozi’de hafiften cozutmaya
başlayınca attık yine kendimizi sokaklara.
Tam olarak nerede olduğunu hatırlamadığım bir parkta
Ozi’yi eyledik bir parça. Sonra da bir şarküteri dükkanına girip kendimizi. J “Jewish Quarter” yani Musevi Mahallesi tarafına
doğru yürüdük. Dar sokaklardan bir tanesinde yaşlı bir amcanın işlettiği
miniminnacık bir dükkandan kendime bir kolye aldım. Dönüş treni saatimizin
yaklaşmasına yakın, nasolsa yokuş aşağı deyip istasyona kadar yürüdük.
Yolumuzun üstündeki ışıl ışıl köprüye yaklaşırken (isminden emin değilim)
hafiften de müzik sesleri duymaya başladık. Meğer köprünün üzerinde canlı müzik
yapan amcalar varmış.
Köprü ve arkada tepede Alcazar Sarayı |
Trene binip Madrid’e döndüğümüzde saat 20:30’a
yaklaşıyordu sanırım. Günübirlik yerine belki 1 ya da 2 gece kalıp
atraksiyonları da ziyaret edebilirsiniz. Keyfinize kalmış! Sonuç olarak; Toledo
Madrid’e göre çok daha sevimli ve gezilesi bir şehir olarak aklımızda yer etti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder