ZÜRİH
Uçaktan iner inmez bizi sanal Heidi karşıladı. Nasıl oldu diyecek olursanız, anlatabilecek miyim bilemiyorum ama keşke fotoğrafını çekebilseydik. Şaşkınlıkla ve olay kısa sürdüğü için hiç aklımıza gelmedi. Havaalanının ana binasına gitmek için bir aktarma trenine binmek gerekti. Trenin penceresinden dışarı bakarken bir anda duvardaki ekranlarda Heidi beliriverdi, el sallıyor, öpücükler yolluyordu dağların kızı! Gecenin köründe Zürih’e, keyifli bir tram yolculuğuyla da
şehir merkezine vardık. Kasım ayının başıydı ve gitmeden evvel baktığımızda hava hep yağmurlu gözüküyordu ama
neyseki tersi çıktı. Ara sıra bulutlu ama güneşli 2 gün bizimleydi.
Sevindirici. Yağmurun yağması iyi bir şey tabi ki ama kısıtlı gününüz varken
pek de çekilmiyor.